13 Ekim 2024 Pazar

Arabuluculuk Sürecinde Ayrıca Tutulan Tutanağın Dosyaya Sunulması Gizliliğin İhlal Edildiği Anlamına Gelir Mi?

ÖZET:
  • Dava konusu olay, Avukat olan sanık K.... K....'nın davalı vekili sıfatıyla takip ettiği, katılan S.... Y....'ın ise davacı olarak yer aldığı Bursa 4. İş Mahkemesi'nin 2021/379 Esas sayılı dosyasında yürütülen işe iade davasında mahkemeye sunduğu 19/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerine ilişkin olarak "Müvekkil firmada aciliyeti bulunan mevcut projede çalışacak kalifiye elemana duyulan ihtiyaç nedeniyle, davacının işe iade talebi ilk oturumda kabul edilmiştir. Boşta geçen süre ücretinin ödeneceği de bildirilmiştir. Ne var ki, davacı vekili tarafından -ödenmesi zorunluluk arzetmeyen- vekâlet ücreti talep edildiğinde, bunun ödenemeyeceği ancak arabulucu ücretinin tamamının ödeneceği beyan edildiğinde, ekte sunduğumuz Sayın Arabulucu, müvekkil firma yetkilisi Sayın G... Ç... ve şahsım tarafından imza edilen tutanaktan (Ek-1) görüleceği üzere, eldeki davanın davacı vekili Av. E.... E...., şahsıma "salak" diyerek telekonferanstan ayrılmıştır. Bu husus ekteki tutanakta olduğu gibi beyan edilerek imza altına alınmış ve davacı vekili hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ve Bursa Baro Başkanlığına ilk aşamada şikâyetçi olmamakla beraber eldeki davada kötüniyetin devam ettirildiğini görmemiz üzerine 14.10.2021 tarihinde şikâyette bulunulmuştur. Nihayetinde, davacının işe iade talebi kabul edilmiş olmasına rağmen şahsıma yönelik hakaret edilmiş -talebin kabul edilmemesi hali de hakaret etme hakkı vermeyecektir- ve fakat davacı asilin haklarının zarar görmemesi için ikinci oturuma da müvekkil firma yetkilisi ile birlikte vekil olarak şahsım telekonferans yöntemiyle katılım göstermiştir. İşe iade başvurusunun hala kabul edilmekte olduğu yine tekrarlanmıştır. Buna rağmen son tutanağın neden "anlaşamama" olarak düzenlendiği ilgili tutanakların incelenmesi ile ortaya çıkacaktır." şeklinde ifadelere yer vererek 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 4. maddesindeki "Gizlilik" ve 5. maddesindeki "Beyan ve Belgelerin Kullanılamaması" ilkelerine aykırı hareket edip etmediği hususudur. 
  • Sanık aşamalardaki savunmalarında, gizliliği ihlal etmediğini, görüşmeler sırasında kendisine yapıldığını beyan ettiği hakaret fiilini kanıtlamak amacıyla düzenlenen tutanağı cevap dilekçesine eklediğini ifade etmiştir. 
  • Cevap dilekçesi ve ekindeki 22.09.2021 tarihli "TUTANAKTIR" başlıklı belge ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 4. maddesindeki "Gizlilik" ve 5. maddesindeki "Beyan ve Belgelerin Kullanılamaması" ilkelerine aykırı davranılmadığı, sanığa yüklenen suçun oluşmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin kararın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen istinaf sebepleri reddedilmiştir.

BURSA BAM
5. CEZA DAİRESİ

Esas : 2023/2349
Karar : 2024/1631
Tarih : 28.05.2024

İlk derece mahkemesince verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmakla, başvuranın sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve tarihine göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 279/1 maddesi uyarınca,
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla istinaf edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre istinaf başvurusuna bulunanın hükmü istinafa hak ve yetkisinin bulunduğu, istinaf isteğinin süresinde olduğu, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi olarak Dairemizin görevli ve yetkili olduğu , istinaf isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;

I. HUKUKİ SÜREÇ

1.Müşteki S.... Y.... vekili Av. E.... E....'ün 07.02.2022 tarihli dilekçesi ile Av. K.... K....'nın, müvekkili olan S.... Y....'ın başvurucu olduğu Bursa Arabuluculuk Bürosunun 2021/3169 Büro 2021/215463 arabulucu nolu dosyasında karşı taraf şirket vekili olarak görüşmelere katıldığını, bu görüşmelerde müvekkilin işe iade konusunda karşılıklı teklifler sunulduğu, müvekkilinin ise amirinin kendisine küfür etmesi nedeniyle başka bir kişiye bağlı olarak çalışması kabul edildiği takdirde işe iade olmak istediğini belirttiğini, ancak karşı tarafın müvekkilinin teklifini kabul etmediği için arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, bu anlaşmazlık sonucu Bursa 4. İş Mahkemesinin 2021/379 esas sayılı dosyasıyla işe iade davası açıldığını, davalı şirket vekili Av. K.... K....'nın mahkemeye vermiş olduğu cevap dilekçesinde arabuluculuk sürecindeki tüm teklif ve konuşmaları açığa çıkararak gizlilik kuralına aykırı davrandığını belirterek şikayetçi olduğu,

2.Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.06.2022 tarih, 2022/3501-AVK-34583 sayılı Bakanlık Oluru ile Avukat K.... K.... hakkında soruşturma izninin verildiği,

3.Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2022 tarih, 2022/532 sayılı iddianamesiyle, Bursa Barosunda kayıtlı Avukat K.... K.... hakkında eylemine uyan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 33, Türk Ceza Kanununun 53/1-2 ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 59/1 ve 2 nci maddeleri uyarınca, son soruşturmanın açılmasına karar verilmesinin talep edildiği,

4.Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2022 tarih, 2022/512 Esas ve 2022/384 Karar sayılı karar ile, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 33, Türk Ceza Kanununun 53/1-2 ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 59/1 ve 2 nci maddeleri uyarınca, Bursa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinde son soruşturmanın açılmasına karar verildiği,

5.Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2023 tarih, 2022/472 Esas ve 2023/250 Karar sayılı kararı ile, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 33. maddesinde düzenlenen gizliliğin ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından sanık hakkında CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.

II-İSTİNAF SEBEPLERİ

1-Katılan vekilinin istinaf isteği, sanığın üzerine atılı suçun oluştuğuna ve yargılamada katılan müvekkilinin dinlenilmemesi sebebiyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.

2.Sanık müdafii tarafından, katılan vekilinin istinaf dilekçesine cevap verilmiş, özetle, sanık hakkında verilen beraat hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmiştir.

III-OLAY VE OLGULAR

1.Dava konusu olay, Avukat olan sanık K.... K....'nın davalı vekili sıfatıyla takip ettiği, katılan S.... Y....'ın ise davacı olarak yer aldığı Bursa 4. İş Mahkemesi'nin 2021/379 Esas sayılı dosyasında yürütülen işe iade davasında mahkemeye sunduğu 19/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerine ilişkin olarak "Müvekkil firmada aciliyeti bulunan mevcut projede çalışacak kalifiye elemana duyulan ihtiyaç nedeniyle, davacının işe iade talebi ilk oturumda kabul edilmiştir. Boşta geçen süre ücretinin ödeneceği de bildirilmiştir. Ne var ki, davacı vekili tarafından -ödenmesi zorunluluk arzetmeyen- vekâlet ücreti talep edildiğinde, bunun ödenemeyeceği ancak arabulucu ücretinin tamamının ödeneceği beyan edildiğinde, ekte sunduğumuz Sayın Arabulucu, müvekkil firma yetkilisi Sayın G... Ç... ve şahsım tarafından imza edilen tutanaktan (Ek-1) görüleceği üzere, eldeki davanın davacı vekili Av. E.... E...., şahsıma "salak" diyerek telekonferanstan ayrılmıştır. Bu husus ekteki tutanakta olduğu gibi beyan edilerek imza altına alınmış ve davacı vekili hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ve Bursa Baro Başkanlığına ilk aşamada şikâyetçi olmamakla beraber eldeki davada kötüniyetin devam ettirildiğini görmemiz üzerine 14.10.2021 tarihinde şikâyette bulunulmuştur. Nihayetinde, davacının işe iade talebi kabul edilmiş olmasına rağmen şahsıma yönelik hakaret edilmiş -talebin kabul edilmemesi hali de hakaret etme hakkı vermeyecektir- ve fakat davacı asilin haklarının zarar görmemesi için ikinci oturuma da müvekkil firma yetkilisi ile birlikte vekil olarak şahsım telekonferans yöntemiyle katılım göstermiştir. İşe iade başvurusunun hala kabul edilmekte olduğu yine tekrarlanmıştır. Buna rağmen son tutanağın neden "anlaşamama" olarak düzenlendiği ilgili tutanakların incelenmesi ile ortaya çıkacaktır." şeklinde ifadelere yer vererek 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 4. maddesindeki "Gizlilik" ve 5. maddesindeki "Beyan ve Belgelerin Kullanılamaması" ilkelerine aykırı hareket edip etmediği hususudur.

2.Yargılama aşamasında, CMK'nın 254. maddesi uyarınca uzlaştırma işlemleri için dosya Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderilmiş, uzlaştırma görüşmelerinin yapılmadığına ilişkin tutanak düzenlenmiştir.

2.Sanık aşamalardaki savunmalarında, gizliliği ihlal etmediğini, görüşmeler sırasında kendisine yapıldığını beyan ettiği hakaret fiilini kanıtlamak amacıyla düzenlenen tutanağı cevap dilekçesine eklediğini ifade etmiştir.

3.Soruşturma aşamasında, Bursa 4. İş Mahkemesi'nin 2021/379 Esas sayılı dosyası incelenmiş, yargılamaya konu ve cevap dilekçesi ekinde bulunan 22.09.2021 tarihli "TUTANAKTIR" başlıklı belge dosya içerisine alınmıştır.

IV.GEREKÇE

Dava dosyası içeriği, sanığın aşamalardaki savunmaları, Bursa 4. İş Mahkemesi'nin 2021/379 Esas sayılı dosyası, bu dosyaya sunulan cevap dilekçesi ile ekindeki 22.09.2021 tarihli "TUTANAKTIR" başlıklı belge içeriği, taraflar arasında uzlaştırma sağlanamadığına ilişkin tutanak ve tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamaya, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, belgelere ve gerekçe içeriğine, soruşturma ve kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdire göre, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, Bursa 4. İş Mahkemesi'nin 2021/379 Esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesi ve ekindeki 22.09.2021 tarihli "TUTANAKTIR" başlıklı belge ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 4. maddesindeki "Gizlilik" ve 5. maddesindeki "Beyan ve Belgelerin Kullanılamaması" ilkelerine aykırı davranılmadığı, sanığa yüklenen suçun oluşmadığı, usulüne uygun çağrı kağıdına rağmen gelmeyen müştekinin (sonraki aşamada katılanın) CMK'nın 235. Maddesi uyarınca dinlenilmesinden vazgeçildiği, kararda usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin kararın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen istinaf sebepleri reddedilmiştir.

V-KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamaya, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, belgelere ve gerekçe içeriğine, soruşturma ve kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdire göre, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı ve kararda usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunanın istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, CMK'nın 280/1-a maddesi gereğince usul ve esasa uygun olan hükme yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,

Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda istinaf kararının sanık hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi kararı yönünden CMK'nın 286. ve 291. maddeleri gereğince , katılan vekili, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısı için kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt kâtibine beyanda bulunmak veyahut ilk derece mahkemesi ya da başka bir bölge adliye mahkemesi aracılığıyla dilekçe gönderilmek suretiyle, Yargıtay Ceza Dairesinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 28/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder