13 Ekim 2024 Pazar

Şikayetçinin Kendisi Dışındaki Kişilere Tebligatın Usulsüz Yapıldığını İddia Etmesi İhalenin Feshi Sebebi Değildir

ÖZET:
  • Şikayetçi borçlunun diğer kişilere yapılan tebligatın usulsüzlüğü iddiası ilgili kişinin hukukuna ilişkin olduğundan bu iddiaya dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi mümkün değildir. 
  • Şikayetçi borçlunun UYAP'tan satış kararını, kendisine satış ilanının tebliği için hazırlanan kapalı tebligat ile satış ilanı tebligatını ihaleden makul bir süre önce olan 04.03.2022 tarihinde açıp okumakla öğrendiğinden bu hususa dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi yerinde olmayacaktır. 

KONYA BAM
7. HUKUK DAİRESİ

Esas : 2023/843
Karar : 2023/913
Tarih : 20.06.2023

Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

ŞİKAYETÇİ BORÇLU DİLEKÇESİNDE :

1- İlgili taşınmaz ile alakalı olarak yapılan işlemlerden haberdar edilmediğini, 103 haber kağıdı, kıymet takdiri ve satışa ilişkin dosyadaki ilgililere yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığını, bu nedenle bilgi sahibi olmayan ilgililerin satıştan haberinin olamadığını ve ihaleye iştirak edemediklerini,
İhaleye iştirak edemeyen ilgililer ve tarafı yönünden haksız ihale şartları oluştuğunu,

2- Satılan taşınmazın nitelikleri ve satışı cazip hale getirecek ayırt edici özelliklerin şartnamede açık şekilde belirtilmediğini, zira bahse konu taşınmazın vasfı arsa olarak kayıtlı olduğunu, üzerine yapılan karkas binanın irtifak tapusunun dahi olmadığını, kaba inşaat olarak kayıtlı olduğunu, her bağımsız bölümün ne mülkiyet tapusunun ne de irtifak tapusunun olmadığını, bu durum gereğince ihale kesinleşse dahi banka adına tescil yapılamayacağını,

Ayrıca satış şartnamesinde 1/3 olarak pay gösterildiğini fakat bu payın el birliği mi paylı mülkiyet mi olduğunun belirtilmediğini,

Satış şartnamesinde Karaman İl, Ermenek İlçe, 403 Ada, 11 Parsel, Taşbaşı Mahalle/Köy, Bir zemin dört normal katlı Nolu Bağımsız Bölüm Bir zemin dört normal katlı betonarme bina ve arsası vasfında olduğunu, arsa payının bağımsız bölümün mü satışa çıkarıldığının belli olmadığını,

3- Satış şartnamesinin gazetede yayınlanmadığını,

4- 100. Maddeye yarar bilgilerin eksik toplandığını,

5- İhale esnasında şekil kurallarına aykırılıklar yapıldığını;

İcra memuru Derya Oflaz’ın tellallık yaptığını, adı geçen kişinin hem dosya kapsamında işlemler yapıp hem de telalık yapmasının doğru olmadığını,

Tellalın 3 defa bağırmadığını,

İhale katılımcısının ihaleye katılma yetkisine ilişkin evrakların ve yetkisinin olmadığını,

İhalenin saatinde yapılmadığını belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALI ALACAKLI / İHALE ALICISI VEKİLİ CEVABINDA:

İcra dosyasından kıymet takdiri ve satış ilanı da dahil olmak üzere bütün tebligatların usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

Öne sürülen iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddi ile İİK nun 134/2 maddesi gereğince ihale bedelinin %10'u olan 16.410-TL idari para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verildiği görülmüştür.

ŞİKAYETÇİ BORÇLU TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, taşınmazın vasfının yanlış belirlendiğini, satış şartnamelerinin usule uygun olmadığını, taşınmazın kıymet takdiri yapıldıktan uzun süre sonra satış talep edildiğini, satış masraflarının yanlış hesap edildiğini, gazete ilanının yapılmadığını belirtmiştir.

GEREKÇE:

Şikayet, 21.03.2022 tarihinde Ermenek İcra Müdürlüğü'nün 2020/32 Tal. sayılı dosyasında yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir.

HMK.nun 355. maddesi uyarınca, Dairemizce istinaf incelemesi, istinafa gelen tarafın iddiaları ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı çerçevesinde yapılmıştır.

Talimat dosyasının incelenmesinde; İhale konusu taşınmazın vasfının yanlış belirlenmediği, satış şartnamesinin usulüne uygun olduğu, taşınmazın kıymet takdirinden bu yana 2 yıllık süre dolmadan ihalenin yapıldığı, ihale bedelinin muhammen bedelin %50'si ile satış masrafları toplamını karşıladığı, taşınmazın vasıf ve değerine göre yerel gazete ilanı yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, re'sen incelenecek hususlar bakımından da ihalenin feshini gerektirir bir durum olmadığı anlaşılmıştır.

Ayrıca, şikayetçi borçlu satışa dair tebligatların usulsüzlüğünü ileri sürdüğünden gerek kendisine gerekse ilgili diğer kişilere yapılan tebligatlar yönünden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Buna göre; Şikayetçi borçlunun diğer kişilere yapılan tebligatın usulsüzlüğü iddiası ilgili kişinin hukukuna ilişkin olduğundan bu iddiaya dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi mümkün değildir. Şikayetçi borçluya ise 02.02.2022 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, yapılan tebligatta şikayetçi borçlunun şehir dışında olduğu belirtilmiş ise de tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenmesi gerektiği halde belirlenmemesi doğru değil ise de şikayetçi borçlunun UYAP'tan satış kararını, kendisine satış ilanının tebliği için hazırlanan kapalı tebligat ile satış ilanı tebligatını ihaleden makul bir süre önce olan 04.03.2022 tarihinde açıp okumakla öğrendiğinden bu hususa dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi yerinde olmayacaktır.

Dolayısıyla, ihalenin feshini gerektirecek bir durum bulunmadığından ilk derece mahkemesinin ihalenin feshi isteminin esastan reddine dair hükmü yerinde bulunmakla birlikte ilk derece mahkemesinin "para cezası"na hükmetmesi gerekirken "idari para cezası"na hükmetmesi yerinde olmadığı gibi İİK'nun ihalenin feshi şikayetine ilişkin usul ve esasları belirten 134. maddesine 24/11/2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27. maddesi ile eklenen fıkra ile;

"İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir.
Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;
1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,
2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle,
3. İşin esasına girerek,
talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder." hükmü getirilmiştir.

Düzenlemenin gerekçesi, ihalenin feshi talebi yukarıdaki sebeplerle reddedilen davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre para cezasının taktir edilebilmesini sağlamaktır.

Mahkeme, para cezasına hükmedecekse oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlemelidir.

Para cezasının oranı istinaf aşamasında re'sen değerlendirilir.

Para cezasının oranına ilişkin değişikliğin, ne zaman, ne şekilde uygulanacağına ilişkin olarak İİK'na 24/11/2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 33. maddesi ile eklenen GEÇİCİ MADDE 18/4. maddesi;

"134 üncü maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Ancak, ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanır. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin olarak yapılan değişiklik tek başına bozma nedeni yapılamaz. Yargıtay değişikliği uygulamak suretiyle hükmü düzeltebilir." hükmünü içermektedir.

Bu yasal düzenlemeler dikkate alınarak ihalenin feshi talebinin esastan reddi nedeni ile şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının oranı değerlendirildiğinde;

Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih iddialarının ağırlığı ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda şikayetin ihale sürecini uzatmaya matuf olduğu değerlendirilmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10’u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşılmıştır.

Bu nedenlerle, şikayetçi borçlunun istinaf istemi yerinde görülmemekle birlikte ilk derece mahkeme kararının gerekçe ve hükmünde kısmen hata yapıldığı sonucuna varılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yerine aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

I- Şikayetçi borçlunun istinaf istemi yerinde görülmemekle birlikte ilk derece mahkemesinin gerekçe ve hükmünde kısmen hata yapılması dolayısıyla değişiklik yapılmasına karar verildiğinden;

6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca, Ermenek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18/04/2023 tarih, 2023/5 E. - 2023/12 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine

"1-Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi şikayetinin reddine,

2-Yasal şartları oluştuğundan, 7343 sayılı kanunun 27. maddesi uyarınca 2004 sayılı İİK 'nun 134/5 fıkrasında yapılan değişiklik dikkate alınarak ihale bedeli olan 164.100,00 TL'nin takdiren %5'ü olan -8.205,00-TL para cezasının şikayetçi borçludan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,

3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan maktu 3.400,00 TL vekalet ücretinin şikayetçi borçludan alınarak davalıya verilmesine,

4-Yargılama giderinin şikayetçi borçlu üzerinde bırakılmasına,

5-Harç peşin alındığından başkaca harç tahsiline yer olmadığına,

6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının taraflara İADESİNE, " şeklinde HÜKÜM KURULMASINA,

II- Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

III- İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,

IV- Kararın taraflara tebliğine,

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde dairemize veya bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/06/2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder