9 Ekim 2024 Çarşamba

Özel Sağlık Sigortasının İptal Edilerek Ücrete Eklenmesi - Haklı Fesih

ÖZET:
  • Özel sağlık sigortası uygulamasının kaldırılarak özel sağlık sigortası primlerinin her aya tekabül eden tutarı aylık ücretlere ilave edilerek ödenmiş olsa da, Özel sağlık sigortasının amacı, işlevi ve niteliği itibari ile davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hastalık riskine karşı sağlık güvencesi olup, hastalık halinde sigortalı ve hak sahiplerine özel hastanelerde tedavi hizmeti sunulmasını sağlamaktadır, bu haktan yararlanan kişilerin ve davacının aylık ücretlerine ilave edilen sigorta primlerin karşılığında herhangi bir özel hastaneden aynı kalitede tedavi görmeleri olanaklı görülmediğinden, taraflar arasındaki menfaat dengesinin davacı aleyhine bozulduğunun açık olduğu, davacı tarafından yapılan feshin haklı olup, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varılmıştır.

İSTANBUL BAM
29. HUKUK DAİRESİ

Esas : 2017/1210
Karar : 2019/223
Tarih : 01.02.2019

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı Kesa Turkey I.td.Şti. (Darty) ile 14.11.2008 tarihinde akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesi ile işverenliğin İstinye mağazasında başladığı, bu işveren şirketin hizmet sözleşmeleri ile birlikte davalı Bimeks Bilgi işlem ve Dış Ticaret A.Ş tarafından 11.02.2014 tarihi itibariyle devralındığını, devir tarihi itibariyle müvekkilinin davalı işverenliğin (Bimeks) Metrocity mağazasında "Satış Danışmanlığı" pozisyonunda çalışırken beyanına göre brüt ücretinin 1.203,00 TL olduğunu, ayrıca aylık satış durumuna göre süreklilik arz eden prim ödendiğini, iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğini beyanla 2.500,00 TL kıdem tazminatı alacağının faiz, masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekilini cevap dilekçesinde özetle ; davacı da dahil tüm personele müvekkili şirketin insan Kaynakları ve İdari İşler Müdürü Nisa Dizdar tarafından gönderilen 02.05.2014 günlü e-posta ile işyerinde Özel sağlık sigortası uygulaması olmadığı hususu duyurulmasına rağmen davacının özel sağlık sigortası ile ilgili değişikliği altı işgünü içinde yazılı olarak kabul etmediğine dair yazılı belge sunmadığını, tüm işçiler yönünden yeknesak ve düzenli bir uygulamanın sağlanması amaçlandığından davacının özel sağlık sigortasının yenilenmemesinin çalışma şartlarında esaslı bir değişiklik olarak değerlendirilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Dosyaya ibraz edilen ve itiraz edilmeyen ücret bordrolarından davacının son brüt ücretinin 1.203,10 TL olduğu, 130,00 TL yol ücreti ve günlük (ticket) 11,00TL yemek bedeli verildiği anlaşılmış, davacının talebi ile bağlı kanılarak davacının son çıplak brüt ücretinin 1.203,00 olduğu kabul edilmiştir. Davacı satış priminin kıdem tazminatı hesaplamasında ücrete dahil edilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de; satış primlerinin ücrete dahil edilebilmesi için devamlılık arz eden prim ödemelerinin bulunması gerektiği, oysa dosya kapsamına göre davacı işçiye devamlılık arz edecek şekilde prim ödemesi yapılmadığı, bu durumun aksinin de davacı tarafından ispatlanamadığından giydirilmiş ücret belirlenirken prim ücreti dahil edilmemiştir.

Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacı işçi tarafından yapılan feshin haklı fesih olup olmadığı ve bu doğrultuda davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığıdır.

Davacı, noter kanalı ile gönderdiği 12.05.2014 tarih ve 14461 yevmiye numaralı ihtarname ile; Dava dışı devredilen Darty-Kesa Turkey Ltd.Şti.ile imzaladığı 14.11.2008 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin IV/2.maddesi hükmü uyarınca yapılan özel sağlık sigortasının aksatılmaksızın uygulandığını,ancak kendileri tarafından sözleşmenin bu hükmüne uyulmayarak özel sağlık sigortası uygulamasının kaldırıldığını,bu durumun çalışma koşullarında aleyhine değişiklik olduğunu, e-posta adresine gönderilen e-mail ile öğrendiğini;Yargıtay'ın yerleşik ve kökleşmiş kararlarında özel sağlık sigortası çalışma koşulları kavramı kapsamında olduğunun belirtildiğini,bu durumda tek taraflı olarak çalışma koşulunda yapılan esaslı değişiklik nedeniyle,4857 sayılı İş Kanunu'nun 24.maddesinin II.bendinin (f) fıkrası uyarınca iş akdini (haklı nedenle) feshettiğini;yasal hakları saklı kalmak üzere 12 günlük ücreti,kullandırılmayan yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatının,tebliği tarihinden itibaren 5 (beş) gün içinde ödenmesini aksi takdirde yasal yollara başvuracağını bildirdiği anlaşılmıştır.

Devreden işveren tarafından çalışanlara özel sağlık sigortası yaptırılmasına rağmen devir alan davalı işveren tarafından bu uygulamanın kaldırıldığı davalı tarafın da kabulündedir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 6.maddesinde;"İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde,devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer." düzenlemesine yer verilmiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre işçiye özel sağlık sigortası yapılması ya da işverence primleri ödenmek kaydıyla bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesi çalışma koşulları kavramına dahil olup bu hususlarda yapılacak değişikliğin esaslı değişiklik olduğu yönündedir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesinde ise: işveren iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir.Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içerisinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişikler işçiyi bağlamaz.İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse,işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.İşçi bu durumda 17 ila 21'nci madde hükümlerine göre dava açabilir. Bu düzenleme uyarınca çalışma koşullarında değişiklik konusunda işçinin rızasının alınması yasa gereğidir.Aynı zamanda işverence değişiklik teklifin de yazılı olarak yapılması gerekir.İşçi çalışma koşullarında yapılmak istenen değişikliği usulüne uygun biçimde yazılı olarak ve süresi içinde kabul ettiğinde,değişiklik sözleşmesi kurulmuş olur. Yapılan değişiklik önerisi,altı işgünü içinde işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmediği sürece işçiyi bağlamaz.İşçi çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmez ve işyerinde çalışmaya devam edilirse,değişiklik gerçekleşmemiş ve sözleşme eski şartlarla devam ediyor sayılır.Bu durumda işveren,değişiklik teklifinden vazgeçerek sözleşmenin eski şartlarda devamını isteyebilir veya fesih için başka bir nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak koşulu ile sözleşmeyi feshedebilir.Başka bir deyimle,işçi değişiklik önerisi ile ilgili olarak herhangi bir yazılı yanıt vermemesi halinde değişikliği reddetmiş sayılır.

Davacı, devredilen Darty-Kesa Turkey Ltd.Şti.'nde çalıştığı süre içinde 14.11.2008 tarihli belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile tanınan özel sağlık sigortası hakkından yararlanmış ancak devralan davalı şirket bu uygulamaya son verip,gerekçe olarak özel sağlık sigortası primlerinin,aya tekabül eden tutarı,ücretlerine ilave edilmesi suretiyle hak kaybının önlenmesini belirtmiştir.Oysaki;Özel sağlık sigortası,amacı işlevi ve niteliği itibari ile davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hastalık riskine karşı sağlık güvencesi olup,hastalık halinde sigortalı ve hak sahiplerine özel hastanelerde tedavi hizmeti sunulmaktadır.Bu haktan yararlanan kişilerin ücretlere ilave edilen sigorta primlerin karşılığında herhangi bir özel hastanede aynı kalitede tedavi görmeleri olanaklı görülmemektedir.Bu durumda,taraflar arasındaki menfaat dengesinin davacı aleyhine bozulduğu açıktır.


Çalışma koşullarındaki esaslı değişikliği kabul etmeyen davacının iş akdini bu nedenle feshinin haklı fesih olduğu ve kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü gerekir.

Özetlenen safahata ve açıklanan gerekçelere göre işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak mevcut delillerden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varılarak alacakları yönünden bilirkişiden 14/04/2016 tarihli hesap raporu alınmıştır. Rapor içeriği itibarıyla dosyadaki belgelere usul ve yasaya uygun olup mahkememizce benimsendiğinden belirtilen miktarla sınırlı olarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak net 2.500,00 TL kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. " şeklinde gerekçe oluşturulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesi ile; iş akdini haklı neden olmadan fesheden davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesini kabul etmediklerini, müvekkili şirkette özel sağlık sigortası uygulamasının mevcut olmadığını, Ancak Darty firmasında özel sağlık sigortası uygulamasından yararlanan ve Müvekkili şirket bordrosuna geçen personellerin ve bu personellerden biri olan davacının maaşına özel sağlık sigortası prim tutarı aynen ilave edildiğini, bu şekilde davacı ve diğer personellerin hiç bir hak kaybına uğramadığını, özlük haklarında herhangi bir azalma olmadığını, davacının menfaatlerini olumsuz yönde etkilemeyen bu değişiklik çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak nitelendirilemeyeceğini, sadece isim değişikliğine gidilen uygulamada taraflar arasındaki menfaat dengesinin bozulmadığı ve davacı menfaatinin korunduğunu, davacının iş akdinin feshinin haksız ve geçersiz olduğunu, iş akdini haksız ve geçersiz olarak fesheden davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığını, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE:

HMK 355. Madde düzenlenmesine göre, kamu düzenine aykırılık halleri hariç istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda;

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işçi alacakları davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirkette özel sağlık sigortası uygulaması olmadığını, ancak devir alınan Darty firmasının elemanlarının bu uygulamadan devirden önce faydalandığını, kendileri devir aldıktan sonra bu işçilerin mağdur olmaması için özel sağlık sigortası primlerinin bu işçilerin maaşlarına ek olarak ödendiğini, mağdur edilmediklerini, müvekkilinin uygulamasında olmayan ve uygulaması halinde eşitlik ve düzeni bozma tehlikesi olan uygulamada değişiklik yapılmasının çalışma şartlarında esaslı değişiklik olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının iş akdini feshetmesinde işçi yönünden haklı nedenle fesih koşulları bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacının devirden önce Darty-Kesa Turkey Ltd.Şti. Çalışanı olduğu ve bu şirket sigortalısı olarak çalıştığı dönemde özel sağlık sigortası hakkından yararlandığı, bu firma ile davacı ve diğer işçilerin davalı firmaya devrinden sonra devir olunan davalı firmanın kendi çalışanlarına özel sağlık sigortası uygulaması bulunmadığı için davacı ile birlikte devraldığı Darty firmasına ait işçilerin özel sağlık sigortası hakkından yararlanmasının kaldırıldığı ve özel sağlık sigortası uygulamasının kaldırılmasından dolayı devirle gelen işçilerin maaşına ek ödeme yapıldığı, her iki tarafında kabulünde olup, özel sağlık sigortası hakkından yararlanan davacı ile birlikte devirle gelen işçilerin bu uygulamasının kaldırılması hususunun çalışma koşullarında esaslı değişiklik olup olmadığı, dolayısıyla davacı işçi yönünden haklı fesih sebebi yapılıp yapılmayacağı, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarının uyuşmazlığın konusunu oluşturduğu anlaşılmaktadır.


İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, özel sağlık sigortası uygulamasının kaldırılarak özel sağlık sigortası primlerinin her aya tekabül eden tutarının aylık ücretlere ilave edilerek ödenmiş olsa da, Özel sağlık sigortasının,amacı işlevi ve niteliği itibari ile davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hastalık riskine karşı sağlık güvencesi olup, hastalık halinde sigortalı ve hak sahiplerine özel hastanelerde tedavi hizmeti sunulmasını sağlamaktadır, bu haktan yararlanan kişilerin ve davacının aylık ücretlerine ilave edilen sigorta primlerin karşılığında herhangi bir özel hastaneden aynı kalitede tedavi görmeleri olanaklı görülmediğinden, taraflar arasındaki menfaat dengesinin davacı aleyhine bozulduğunun açık olduğu, davacı tarafından yapılan fesihin haklı olup, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, tüm bu açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinin yerinde olduğu, davalı vekilinin istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.

Dosya kapsamı, ilk derece mahkemesi kararının dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olmak ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan REDDİNE oy birliği ile karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ'nin 25/01/2017 tarih 2014/528 Esas, 2017/31 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Kararın tebliğ ile harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,

7036 sayılı Kanununun geçici 1. maddesinin 4. bendi ve 6763 sayılı kanunun 42. maddesi gereğince kesin olarak 01.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder