13 Ekim 2024 Pazar

Sadakat Yükümlülüğü Boşanma Davasının Açılması İle Sona Ermez

ÖZET:
  • Birleşen boşanma dava tarihinden önce erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı ve bu birlikteliğinden bir çocuğunun olduğu, bu durumda evlilik birliğinde eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü (TMK m. 185/3) boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar yasal olarak devam edeceği, bu yükümlüğe aykırı davranış da kusur oluşturacağı gözden uzak tutulmamalıdır.

YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas : 2019/1497
Karar : 2019/8407
Tarih : 09.09.2019

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.09.2019 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle mahkemenin de kabulünde olduğu üzere kadın tarafından açılan birleşen boşanma dava tarihinden önce erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı ve bu birlikteliğinden bir çocuğunun olduğu, bu durumda evlilik birliğinde eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü (TMK m. 185/3) boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar yasal olarak devam edeceği, bu yükümlüğe aykırı davranış da kusur oluşturacağı, o halde davalı-davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına karşılık davacı-davalı erkeğin de eşi ve annesi arasında dengeyi kuramadığı, başka bir kadınla birlikte olduğu ve bu birlikteliğinden bir çocuk sahibi olduğu, gerçekleşen bu kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların yine de eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, geliri ve malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdiri gerekirken, hatalı gerekçe ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren ortadan kaldırılmasına dair hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: 

Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Erdoğan'dan alınıp Buket'e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.09.2019 (Pzt.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder