17 Ekim 2024 Perşembe

Takipte Sunulmayan Belgeye İtirazın Kaldırılması Yargılamasında Dayanılamaz

ÖZET:
  • Alacaklının takipte sunmadığı bir belgeye itirazın kaldırılması aşamasında dayanamayacağı kuralı gereğince alacaklı yanca ilk kez itirazın kaldırılması aşamasında sunulan belgenin takip konusu alacakla aynı ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir.

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas : 2024/891
Karar : 2024/5772
Tarih : 04.06.2024

Genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece talebin kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve alacaklı lehine tazminata hükmedilmesine karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine istemin kısmen kabulü ile itirazın 5.961.575,00 TL. alacak yönünden kaldırılmasına, takibin bu miktar üzerinden devamına borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği görülmektedir.

İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.

Öte yandan; İİK’nun 63. maddesi uyarınca, nasıl ki itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez ise, alacaklının da takip konusu yapmadığı ve takip dosyasına sunmadığı bir belgeyi itirazın kaldırılması aşamasında ileri süremeyeceğinin kabulü gerekir.

17/07/2019 kabul tarihli, 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu'nun 27. Maddesi ile Sermaye Piyasası Kanunu'nun 31. Maddesine “İhraççıların borçlanma araçlarına ilişkin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, MKK tarafından düzenlenip hak sahiplerine verilen belge 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılır. “ hükmü eklenmiştir.

Somut olayda, icra takip dosyasının incelenmesinde; borçluların icra dairesine süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, ilamsız takibin dayanağının “AE Arma Elektropanç Elektromekanik San. Müh. Taah. Tic. A.Ş. ile akdedilen sözleşme uyarınca vadesinde ödenmeyen tahvil alacağı için müteselsil kefillere başlatılan icra takibidir.” olarak gösterildiği, alacaklı tarafından, takip açılırken takip dosyasına herhangi bir belge sunulmadığı, dolayısıyla İİK’nın 68/1. maddesinde düzenlenen belgelerden birine dayanılmadığı,her ne kadar;alacaklı tarafından Sermaye Piyasası Kanunu'nun 31.maddesi uyarınca Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından düzenlenip hak sahiplerine verilen belgenin İİK'nın 68.maddesindeki belgelerden sayıldığı ileri sürülmüş ve bu husus mahkemece kabul görmüş ise de, alacaklı yanca ilk kez 08.07.2020 tarihli dava dilekçesinin delil kısmında 27.12.2019 tarihli Merkezi Kayıt Kuruluşundan alınan belgeye dayanıldığı ve dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğu anlaşılmaktadır. Alacaklının takipte sunmadığı bir belgeye itirazın kaldırılması aşamasında dayanamayacağı kuralı gereğince alacaklı yanca ilk kez itirazın kaldırılması aşamasında sunulan belgenin takip konusu alacakla aynı ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir. Yine alacaklının dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunduğu borçlu kefillerin imzasının bulunduğu Özel Sektör Borçlanma Aracı İtfa Sözleşmeleri her iki tarafa edim yükleyen sözleşmeler olup alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçluların istinaf başvurusunun kabulü ile alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : 

Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 27.10.2023 tarih ve 2021/3877 E. - 2023/1905 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder